Her ikisinin tanısı da tedavisi de farklıdır. Ve gariptir ki her ikisi de başlangıçta birbirine benzer. Ve bu benzerlikten dolayı çok sık karıştırılır ama doğru yerlerde bu ayrım yapılabilmektedir. Eğer hemanjomsa temel prensip bunun en azından hemanjomların bir insanın doğup, büyüyüp, ölmesi gibi bir süreç izler. Hemanjomlar da onun için ilk erken dönemde bir yaşa kadar hızlıca büyür, bir plato çizmeye başlar ve maksimum 10-11 yaşlarına kadar eğer hemanjomsa yüzde 90''nın üstündeki bir grubun bunların kendiliğinden gerileyerek yokolup kaybolabilirler. Oysa vasküler malformasyonların böyle bir döngüsü yoktur. O var olduğu sürece büyüyebilir ama kendiliğinden kaybolması dediğimiz, yok olması deriz vasküler malformasyonlar için söz konusu değildir. Ve bundan dolayıdır ki erken dönemde hemanjomlarda bir özel neden yok ise müdahale etmemek ve beklemek, hatta müdahaleci girişimsel olmayan ilaçları ya da benzeri gibi yöntemler varsa bunları tercip edip yapmak, özel bir neden yoksa, hiçbir cerrahi işlem yaptırmamak olmalıdır. Fakat vasküler malformasyonlarda ise her ne kadar bir takım ilaç tedavileri yapılabilse bile eninde sonunda az ya da çok bir cerrahi girişim kapısı mutlaka açık oluyor ve bunu göz ardı etmemek lazım. Ve bazı vasküler malformasyondan da beklemenin süreci içerisinde hastanın bir kazanımı olmuyor. Uygun zaman diliminde lezyonun ya da sorunun önemi ve boyutuna göre tedavisi yapılmalıdır. Bu cerrahi olabilir, ilaçla tedavi olabilir. Ama hemanjom için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Onda beklemek esas olmalıdır. Eğer kendiliğinden gerileyecek ve kaybolacaksa gereksiz ve yersiz bir işlem yapmamak adına beklemek daha doğru olabilmektedir. Ama hastanın gözünün önündeyse, hayati organlarında ağzında, genital bölgesindeyse o zaman o özel ek sorunlara yol açıyorsa illa beklemek gerekmiyor. Bunun ayarını da hekim aileyle görüşerek karar verip, buna göre bir yol haritası çıkaracaktır. Doğru olan da budur.